Sunday, December 23, 2007

Tatil keyfi

Tatile o kadar dalmışım ki pc yi günlerdir açmıyorum. Geçen haftasonu eşimin kardeşi Nihancan geldi. Eski arkadaşım şimdiki görümcem. :) Bayrama kadar öyle böyle vakit geçirdik. Bayram için de Edirne'ye babaannelere gittik. Oradayken bir an İstanbul'u Dünya'nın en sıcak ülkesi olarak düşünmeye başladım. Temizlik hastası olan ben yüzümü yıkamak için bile emin olup olmadığımı düşündüm. Gerisini siz düşünün artık. Diğer taraftan babaannenin ''ye ye'' ısrarları beni psikolojik olarak kilo alıyormuşum hissine kaptırdı. Belkide aldım. :) Neyseki 2. günü akşam döndük. Fakat sobanın üzerindeki kızarmış ekmekler herşeye değerdi. Ya da el emeğiyle açılmış incecik baklavalar. Hala ağzım sulanıyor. Donma riskini atlatma nedenim baklavalardı sanırım. :)) Bugün bayram sona erdi. Ama bizim tatilimiz hala devam ediyor. Eşim 1 hafa daha izinli. Benimse sınavlarım çoktan bitti. Yeni dönem için haber bekliyorum. Bu hafa içi bana direksiyon dersi verecek. Aslında 2,3 saat önce evden çıktık çalışmaya gidiyorduk ki arabamız çalışmadı. :( Araba bir türlü ateşleme yapmadı. Sabah bakıcaz artık çaresine. O kadar da hazırlanmıştım. Neyse çıkmışken arabasız birşeyler yapalım dedik. Cevahire yemek yemeğe gittik. O muhteşem soslu makarnalardan yedik. Üzerine bir de parmesanlı mısır aldık. Ohh. İşimiz ne, ancak yiyelim. :) Ağzımız hiç boş kalmasın. Şimdi de çay içiyoruz. Bu arada eşimin öğrencisi oldum. Benimle ingilizce paratik yapıyor. Onun gibi konuşmak istiyorum. Şimdilik iyi gidiyor. Eskisi gibi akıcı konuşabilmek için zorlamam lazım kendimi. Bunun için de evde zaman zaman ingilizce konuşuyoruz. Çok keyifli ve komik oluyor. Kızacağım zaman ingilizcesini unutuyorum ya da birşey isteyeceğim zaman, yarısını türkçe söylüyorum sonra o ingilizce olarak düzeltiyor. Yani anlaşıyoruz. Onu resimlerinin dışında canlı olarak ilk gördüğümde, tam karşımdaki koltukta oturuyordu. Çok iyi ingilizce konuşuyordu. Benim yanımdaki hanımla konuşurken arada bir kızarıyordu ama olsun o kadar. Ne enteresan günlerdi ya. Neyse başlamayayım anlatmaya. Amerika'da çektiğimiz resimlerle dolu olan fotoğraf makinamı kaybeden Mustafa'ya da buradan tepkilerimi yolluyorum. :p (eşimin kardeşi)

No comments: