Monday, February 18, 2008

İncecikten bir kar yağar, tozar Elif Elif diye...

Tüm karlar benim için yağsınnnn :) Heryer bembeyaz oldu çok güsel ya. Sabah camın önünde çay içerken çok mutlu hissettim kendimi. Soğuk ve sıcak bir arada çok egzotik oluyor. Bir elim camda üşürken diğer elimi çay bardağında ısıttım. Tarifsiz bir duygu. Şimdi okuyanlar ''ne diyor bu yahu, abartmış'' da diyebilirler. (ama demeyin :)) Ben hisli, duygulu bir kişiliğim. Herşeyden mutlu olabilirim. Bak birden yine mutlu oldum. :) Ya bu arada günlerdir evdeyim. Haftasonu da eşimle evdeydik. Okul da tatil. Ben iyiden iyiye ev kuşu oldum. Biri beni kurtarsınn. Kendimi dışarılara atmak gezmek, denizi görmek, balık ekmek yemek istiyorum. Gerçi evde de sürekli birşeyler yiyorum. Yapacak birşey olmadığından ye, iç otur. Evde ne kadar, ne yapılabilirki? Her faliyetin içinde yemek var evde olunca. Ben de o durumdayım yani. Gün geçtikçe büyüyorum. Hatta kendime bebe bisküvisi bile aldım. Sütle muhteşem oluyor. :) hehehe Hayat ne kadar güsel değil mi? Bu arada aldığımız 9 kat adlı muzlu bisküvinin içinden böcek çıktı. :( Ama ilk paketini yedikten sonra 2.den çıktı. İlkinde var mıydı acaba? Sinir oldum uff. Bir keresinde de Amerika'da evde cips yiyordum bir baktım elimde karınca var ama minicikti. Yerde oturduğum için yerden üstüme çıktığını düşünmüştüm. Sonra gördüm ki cipsin içi karınca doluuuuuuuuu. Aman Allah'ımm. Bu ne kabus. Acaba onları da mı yedim ben? Ne olacak benim bu halim.

No comments: