Tuesday, March 11, 2008

ben geldimmm

O kadar yoğunum ki (:p) neredeyse 1 ay oldu bilgisayarı açmayalı. Haftanın iki günü okuldayım. Çarşamba akşamları Ayşe annemlerdeyiz. Haftasonları zaten hep dışarıdayız. Bu haftasonu gezmekten yoruldum. Cumartesi sabah okula gidiyorum zaten. Haftanın en kalabalık vıcık vıcık günü oluyor. Sanki İstanbul'un nüfusu Cumartesi günleri 10 katına çıkıyor. İnanılmaz yani. Neyse ki eşim bırakıyor okula sağolsun. Dönerken de pis karayolu yerine eski ama nostarjik trenle dönüyorum eve. Ray sesleri çok keyifli oluyor. O zaman İstanbul'da yaşadığımı hissediyorum. Resimler çekiyorum camdan, çok eski ahşap evler var bayılıyorum onlara bakmaya. Sonra trene binen satıcıları izliyorum. Nane şekerinden iğne ipliğe kadar herşeyi satıyorlar. :) Öyle böyle derken bu Cumartesi de bitti. Okuldan sonra annemlere yemeğe gittik. Oradan eşimin teyzesine uğradık çayımızı içtik. Oradan arkadaşlarımızla sinemaya gittik. Ve oradan da saat 00.00 sıralarında Taksime ıslak burger yemeğe geçtik. Derken kendimizi Dolmabahçe' de bulduk. :) Bana kalsa ordan da ortaköye wafell yemeğe de gidebilirdik ama daha sonrasında hastaneye düşmemek için eve döndük.
Pazar günü de yeni aldığımız tabloları çaktık. Sonra ufak tefek tamir işleri derken yine pazartesi oldu. Hatta bitti bile. Sahi dün de Diler ile Ayşe anneme çaya gittik. Cuma günü de gitmiştik. :) Msn den konuşurken birden gelişti hemen buluştuk gittik. 5 çayına. Akşam da eşlerimiz geldi yemek yapmamıştık zaten hepberaber laaammaaacınn yedik. Yerken iyi de sonra kokuyor heryerimiz. :)) Ya bir de eşimle sanki yarış yapıyoruz. (Göbek büyütme yarışımızın dışında) :) Biryerden çıkarken ikimizin de elinde arabanın anahtarı hangimiz koşar yetişirse o kullanıyor arabayı. Ciddi ciddi deli gibi koşuyoruz yolda. :) Ben neredeyse ayakkabımı giymemişim onun da üzerinde takım elbise diğer elinde de 6 yumurta poşette öyle koşuyor. Hay Allah ya çok gülüyorum şu an. :() Konuyu değiştirelim. Bir de perşembe günleri eski arkadaşlarla bizim evde toplanıp hoş sohbetler yapıyoruz. Kahvaltılarımız çok keyifli geçiyor. Aynı şeylerden bahsedip tekrar tekrar gülebiliyoruz. Hayat çok güzel. Havalar da muhteşem zaten. Ben Mart'ın ortasında yazlık ayakkabılarımı giymeye başladım bile. Efil efil :)) Sabahları camı açınca tüm havayı içime çekip yutmak istiyorum. Deli miyim ben? Bu arada ben evimi çok seviyorum yaa. Çok alıştım buraya. Cadde üzerinde biraz fazla toz oluyor mobilyalarım ama yine de çok seviyorum bu semti. Tekrar taşınsak yine buralardan çok uzağa taşınmak istemem heralde. Çünkü heryere çok yakın çok merkezde. Kadıköy, Eminönü(kapımın önünden kalkıyor otobüs), Ortaköy, Taksim, Nişantaşı, Osmanbey, Beşiktaş, Bakırköy, eşim :) evet eşim 5 dk uzağımda. :)))) sanırım sadece Kübra'nın evi çok uzak bana bir de Ebrucuğumun. Edirne'den biraz önce. :))))))))) Ay bu arada Nazlı Berra'yı çok özledimmmm. Tatlım benimmm. Görüşücez inş.
Bugün okula gidiyorum. Diler de derse girecek benimle. Sonra biraz dolaşırız. Sonrasınra yumamıza döneriz. Yuva maya geldi aklıma. :) Hamurlarınızda Yuva Maya kullanın! :)